Mutluluğun baş ucunda olduğunu
fark edince anlayacaksınız tebessümün önemini. İnsanları mutlu ettikçe artacak
yüzünüzde ki gülümseme ve mimik çizgileriniz.
Stajın ilk gününü unutamam. O
korku, o telaş… boşluktan düşmüş gibiydim. Çığlıklar, yardım isteyen gözler
işlemişti içime. Hastaneye adım atar atmaz iki yıldır öğrendiğim her şey
yaşadığım duygu karmaşasıyla uçup gitmişti.
Ayaklarım geri geri giderken oradan kaçıp gitmek istiyordum. Son cesaret
kırıntılarımı toplayıp bölümüme doğru ilerledim. Her adımda biraz daha kendime
güvenim geliyordu. O adımlar hayatımın dönüm noktası olmuştu. Çalışan
personeller belirli bir düzen içinde koşuşturma halindeydi. Bizden o
koşuşturmaya hemen uymamız bekleniyordu. Aldığımız eğitimin sonunda o olay
gerçekleşti. Hastayla başbaşaydım, altmışlı yaşların sonunda yaklaşmış fakat
tüm gençlere taş çıkaracak enerjisi olan teyze bana öyle güzel gülümsemişti ki
tüm korkularım sihirli bir değnek değmiş gibi yok olmuştu. Elinde kesi vardı.
Kan görmeye dayanamayan ben o anki özgüvenle pansuman yapmıştım. Pansuman diyip
küçümsediğimiz şey aslında o kadar büyük bir işti ki hayatım boyunca bu kadar
mutlu sonla biten bir olay daha hatırlamıyorum. Teyze yerinden kalktı giderken
“ Hayatın boyunca bu gülümsemeyi kaybetme, en büyük ilaç gülümsemektir.
Teşekkür ederim.” Bu sözlerden sonra insan nasıl mutsuz olabilir. En sevilesi
meslek değil mi? Her yaptığım uygulamadan sonra aldığım teşekkür ve minnet
sözleri en güzel hediye oldu benim için.
Kim olursa olsun karşınızdaki
kişinin insan olduğunu unutmayın. Vicdanınız ve gülümsemeniz en büyük
tedavidir. En ağır acıların arasında, karmaşanın içinde gülen gözlerinizle
kanatsız nefesler olarak doğmayı unutmayın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder